26 Ağustos 2020 Çarşamba

Ben Gidince...

 Muhtelif zamanlarda, bazen önüme kız çocuklarının babasını kaybettikten sonra ki acılı yazıları düşer... 
Kız çocukları dediğime bakma, büyümüş kız çocukları, kadınlar, anneler, iş kadınları...
Bir Kadının acısını yine bir Kadın anlar en iyi, bir de yüreği olan sağ babalar.

Şu an gözlerim yaşlı sana bunları yazarken, sonsuz üzüntü içindeyim, kahır içindeyim.
Sen bu acıyı umarım daha az yaşarsın, ben sağlıklı ve uzun yaşarım ve İNŞALLAH hep yanında olurum.

Acıyı önceden yaşayan, iyiliğin ve neşenin içindeyi acıyı katrilyon kere tüm zerrecikleriyle hisseden ben;
Sen doğmadan önce de, sen doğduktan sonra da hep ölüm anını yaşayıp durdum.

Sana vereceğim Aşk'ın yanında, sen gittikten sonra bırakacağım o nefret dolu büyük boşluğu!
Belki de sırf bu acıyı yaşamaman için, bu Aşk'ın ten kısmını senden bir gün geri alacağım için seni doğurmamalıydık.
Yaşadıklarımızın uzunluğu, bu acıya değer mi değmez mi cevap verecek bir gün bize.

Umarım ve temenni ederim ki; güzel günlerimiz öyle çok olsun ki, bu yokluk ve ayrılık acısına değerdi diyebilelim bir gün.
Başka türlü teselli bulmamız pek mümkün olmayabilir Kızım.

(şimdi seni aradım, annenin telefonu yine bozuk olduğu için saplantıları yüzünden konuşamadık ama yüzünü gördüm en azından, yatağın içinde teletabi ile oynuyordun uyku vaktin gelmiş :)) 

Çok ağladığım için yazıyı burada sonlandırıyorum Bebeğim; 12:38 

26 Ağustos 2020 / Çarşamba / Ofis


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder